Öyle ironiktir ki, 2020 yılının gelişi sanki yeni bir çağın başlangıcı olacakmış gibi bir his barındırıyordu öncesinde.. Gelişen teknoloji ve değişen dünya düzeni ile birlikte zihinlerimizde 2020 bambaşka bir beklentiyle yer alıyordu. Kendi adıma söylemek gerekirse hayal ettiğim şeyler bambaşkaydı..
GİRİŞ
Fakat tam anlamıyla kaos, felaket ve hayal kırıklığı ile dolu bir yıl oldu 2020.. Başından sonuna Korona ile özdeşleşti her şey. 2020 korona özeti gibi gelecek anlatacaklarım bu yüzden.. Çok çabuk alışıp çok çabuk unutuyoruz malesef. Biraz hatırlayalım..Bir korku filmi gibiydi sanki. Çin’den hayret verici görüntüler geliyordu.. Tamamen izole olmuş insanlar, maske ile yollarda bayılıp düşenler, hastahane koridorlarında üst üste sıralanmış hastalar, ağlayan tükenmiş sağlık çalışanları, ve en sonunda evlerine hapsolmuş bir ülke , bomboş sokaklar, caddeler herşey oldukça olağan dışı ve ürkütücüydü..
Yaklaşık 3 ay boyunca bu korku filmini uzaktan izlerken korona da tüm dünyada yayılmaya başlıyordu. Komşu ülkelere kadar ulaşmıştı. Özellikle İran vahim durumdaydı. İlginç bir şekilde bizi teğet geçiyordu ya da biz öyle sanıyorduk. Etrafta anadolu insanının virüse bağışıklı olduğu tezini savunanlar bile çıkmıştı. Çok geçmeden rüyadan uyandık ve kendi Covid-19 tablomuzla yüzleştik..
Büyük bir korku hakimdi. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmiyorduk. Tanıdığım hiç kimse korona olmamıştı uzak çevreden de duyduğumuz bir haber yoktu. Belli başlı şehirlerde vaka sayısı sayılabilir düzeydeydi. Bu tabloya rağmen bizler evlerimize kapanmıştık. Umreciler vardı birde, sanki ülkeye virüs girişinin tek yolu umrecilermiş gibi bir durum ortaya çıkmıştı..Trajikomik ateş ölçümü ile doluydu her yer. Gerçi oldukça etkisiz olmasına rağmen hala kullanılıyor.
GELİŞME
Koştuk marketlere, makarna bırakmadık raflarda. Luppo alan vatandaşı linç ettik birde.. Sanki herkes ve her şey normal, tek acayip olan şey Luppo almaktı.. Evlerimize kapanmaya hazırdık ve kapandık. Hayat tamamen durmuştu.. Ekonomi yıllarca etkisi geçmeyecek bir darbe alıyordu. Dolar ve Altın günden güne fırlıyor, araç ve ev fiyatları katlanıyordu. Esnaf tam anlamıyla tükenmişti.. Düşürülen faiz oranları ve destek paketleriyle bol bol kredi ediniyorduk. Ama en önemlisi ağır bir psikolojik savaş veriyorduk. Alışkanlıklar tamamen değişiyordu. Dokunmamalıydık ve maske takmalıydık. tanesi 50 TL den fp3 maske aldığımız da oldu, 50 tanesi 15 liraya aldığımız da..
Evde hayat devam ediyordu. Yeni yemekler deniyor yeni uğraşlar buluyorduk. Kendi saçımızı kesmeyi öğreniyorduk. Survivor izliyordu tüm ülke. Spor aletlerini evlerimize taşıyorduk. Konserinden tiyatrosuna, konferansına, eğitimine her şeye bir çare bulunuyordu. Hiçbir şey eskisi gibi değildi fakat insanoğlu yine de hiçbir şeyden vazgeçmiyordu. Dramatik anlar yaşanıyordu. Sağlık çalışanları hep birlikte balkonlardan alkışlanıyordu. Yine balkonlardan şarkılar söyleniyor, gösteriler yapılıyordu.
Çok şey kaybetmiştik. Hep söylenen şey tamamen gerçek olmuştu. Hayatta sağlıktan daha önemli hiçbir şeyin olmadığını acı bir şekilde tecrübe ediyorduk. Hayatın ne kadar kısa ve yaşanan her anın değerli olduğunu tamamen anlamıştık. Gripten bozma ufak bir virüsün bile her şeyi altüst edebileceğini görmüştük. Yakın olmanın, temas kurmanın değerini ve fırsat varken sevdiklerinize sıkı sıkıya sarılmak gerektiğini çok güzel öğretti bize 2020.. Sarılmak isteyen bir bebekten kaçmak zorunda olmak, bu süreçte yaşadığım en kötü hislerden biriydi…
SONUÇ
Sonra birden virüs sanki daha az bulaşmaya daha az can almaya karar verdi, yaz da gelmişti. Luppo alan kişiyi linç eden herkes dışarıdaydı. Tatiller yapıldı, düğünler yapıldı belli yasaklarla olmasına rağmen hemen hemen tüm yerler açıldı.. Bayram gezmelerine bile katıldı herkes. Tanıdığım hiç kimse hasta değilken evlere kapanan ve marketten gelen gofreti bile sabunla yıkayan bizler şimdi tanıdığım birçok kişi hasta iken rahat rahat normalleşiyorduk…
Sonra birden virüs tekrar fazla bulaşmaya ve can almaya karar verdi. Vaka sayımız farklılaştı bir anda. Zaten o ilk günlerde heyecanla beklediğimiz tabloyu artık çok da kimse umursamıyordu. Çember iyice daralmıştı ben de dahil olmak üzere birçok kişi hastalığı geçirmişti. Hatta sağlık çalışanları 2. veya 3. Kez geçiriyorlardı.. Sonunda aşıyı bulmuştuk. Ve şu anda da aşıyla ilgili binbir türlü komplo teorisi ile 2021 yılına girmiş bulunuyoruz..
Depremlerden, yangınlardan, hayvan istilalarından ve yıl boyunca ortaya çıkan diğer tüm felaketlerden bahsetmedim çünkü yazımı fazlaca uzun tutmak istemiyorum.. 2020 korona özeti olarak tamamlamış olalım.
